Bodrum’un Tam Yanında: Masalsı Güzelliğiyle Yunan Adaları
Rotamızı Bodrum’dan kolayca ulaşabildiğimiz Kos, Patmos, Leros ve Kalymnos adalarına çevirdik.
Tüm BMW
Modelleri
Tüm MINI
Modelleri
Tüm JAGUAR
Modelleri
Tüm LAND ROVER
Modelleri
Tüm BMW MOTORRAD
Modelleri
Rotamızı Bodrum’dan kolayca ulaşabildiğimiz Kos, Patmos, Leros ve Kalymnos adalarına çevirdik.
Credit: unsplash.com – @kirkandcamera
Mavi ile beyazın ahenkle dans ettiği, karakteristik köyleri ve lezzetli tavernaları ile her adımda başka bir hikayeyi yansıtan Yunan Adaları, Ege ve Akdeniz'in kalbinde yer alıyor. Bodrum'dan kolayca ulaşım sağlayabileceğiniz bu adalar yalnızca denizi ve güzel havasıyla değil; köklü tarihi, antik yapıları, kültürel dokunuşları ve müzeleriyle de ön plana çıkıyor. Güzel haber şu ki, Yunanistan'a ada seyahati planlayanlar için birçok seçenek mevcut. Tam da bu noktada hem yakınlığı hem de kültürel yapısıyla mutlaka görmeniz gereken Yunan Adalarını keşfe çıkıyoruz.
Kos, İstanköy Adası
Credit: unsplash.com – @marcusique
Rotamıza Bodrum'a olan yakınlığı ile adını sık sık duyuran adalardan biriyle başlıyoruz: Kos, namıdiğer İstanköy Adası. Bodrum'un merkezinde bulunan limandaki feribotlar aracılığıyla oldukça kısa bir yolculukla ulaşım sağlanıyor bu adaya. İniş yaptıktan sonra sizi ilk olarak Eleftherias Meydanı'nda bulunan Arkeoloji Müzesi karşılıyor ve adanın tarihine derinlemesine bir bakış olanağı tanıyor. Farklı dönemlerden izler taşıyan müzenin çıkışında, hediyelik eşya alabileceğiniz dükkanlar bulunuyor. Kos'un tarihi sokaklarında yer alan Antik Agora ve binlerce yıl önce Hipokrat tarafından dikildiğine inanılan meşhur Hipokrat Ağacı da görmeniz gereken yerler arasında. Mimarlık tarihine yakından bir bakış atmak isteyenler, Casa Romana'yı da listesine mutlaka eklemeli. Dağın yamacına kurulan Zia, Türklerin yaşadığı Germe ve sakinliği ile zamanı durduran Kefalos köyü, kültür gezisine ekleyebileceğiniz noktalardan yalnızca birkaçı. Yolculuğun daha keyifli geçmesi için merkezden bisiklet kiralayarak adayı turlamanızı öneriyoruz.
Patmos
Credit: unsplash.com – @danaetsoutreli
On iki adanın en kuzeyinde yer alan Patmos, okaliptüs ve çam kokularının eşlik ettiği şirin sokakları, beyaz boyalı kireç evleri ve turkuaz kepenkleri ile Yunan Adaları'nı yakından tanımak isteyenlerin gözdeleri arasında yer alıyor. Kiklad mimarisinden izler taşıyan bu adanın her köşesinde, deniz ve toprak hüküm sürüyor. 11. yüzyıldan beri aktif olarak eğitim veren Aziz Yuhanna Manastırı, St. John mağarası ve Chapel of St. Anne adada görülmesi gereken ilk yerler arasında. Öte yandan gün batımı manzaralarının değişmez adresi olan Grikos Koyu, tertemiz sularıyla öne çıkan Kambos ve Agriolivado plajlarında balıklar yüzerken size eşlik ediyor. Dev kayasıyla ünlü olan Petra sahili ise, özellikle tırmanış sporlarıyla ilgilenenler için kaçırılmaması gereken bir fırsat. Patmos, Yunan mutfağının meşhur lezzetlerini denemek isteyenler için oldukça geniş bir yelpaze sunuyor. Kendi bahçesinde yetiştirdikleri sebzelerle hazırlanan salataları ve kaya koruğu gibi lezzetleriyle öğle yemeklerinde Lampi Beach’teki Lampi Restaurant'ı, akşam yemeklerinde Chora tepesinden gün batımı manzarasını izleyebileceğiniz Vaggelis Restaurant'ı ve güneşte kurutularak ızgara edilmiş meşhur ahtapotuyla öne çıkan Trehantiri'yi tercih edebilirsiniz.
Leros
Credit: unsplash.com – @bopopics
Mavi suları, bakir koyları ve sakin atmosferiyle zamanın farklı bir hızda aktığını hissettiren Leros, Yunanistan'ın belki de en az bilinen adalarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Hal böyle olunca, Leros Adasında kalabalık, gürültü ve trafik gibi insanı bunaltan kavramlara hiç yer verilmiyor. Yalıkavak'ın karşısında bulunan bu ada, hem mavi hem de yeşilin en güzel tonlarına tanıklık etmenizi sağlıyor. Geleneksel Yunan mimarisinden izler taşıyan adanın güzelliğinden asla ödün vermeyen plajları, hem denize girmek hem de su sporları yapmak isteyenlere reddedemeyeceği bir fırsat sunuyor. Özellikle Panteli, Agia Marina ve Alinda Plajı, ada halkı tarafından çok seviliyor. Üstelik, küçük bir balıkçı koyu olarak bilinen Panteli’de, Yunan mutfağı lezzetlerini deneyebileceğiniz birbirinden güzel restoranlar mevcut. Platanos'un tepesinde yer alan ve yaklaşık 500 basamaklı merdivenlere sahip olan Leros Kalesi ise, tüm yorgunluğunuza değecek bir manzaraya sahip. İki kardeş tarafından işletilen ve menüsünde füzyon yemeklerine, mevsimin en taze balıklarına ve etkileyici bir şarap listesine sahip olan Mylos Restaurant'ı keyifli bir akşam yemeği için tercih edebilirsiniz.
Kalymnos
Credit: unsplash.com – @ediop
Kos ve Leros arasında kalan Kalimnos Adası'na Bodrum'dan kalkan feribotlar aracılığıyla ulaşım sağlanıyor. 2000'li yılların başında dağcı turistlerin keşfetmesiyle popüler olan bu ada, günümüzde tırmanış, trekking ve dalış gibi ekstrem sporları sevenler tarafından sıklıkla tercih edilen bir destinasyon. Adanın merkezi, ulaşımın ve turistlerin yoğunlukta olduğu Pothia bölgesi olarak biliniyor. Özellikle bu bölgede konaklama seçeneklerinin daha fazla olduğunu söyleyebiliriz. Hem otobüslerle hem de yürüyerek ulaşım sağlayabileceğiniz Agios Savvas Manastırı, Kalimnos'un en yüksek noktasında yer aldığı için Pothia'nın muhteşem manzarasını gözler önüne seriyor. Öte yandan Arkeoloji Müzesi, Denizcilik Müzesi ve Chrysocheria Kalesi de görmeniz gereken yerler arasında. Kalymnos yalnızca tarihiyle değil, el değmemiş plajlarıyla da oldukça ünlü. Özellikle Gefira Beach sakinliği ve muhteşem sularıyla zamanın durmasını isteyeceğiniz bir güzelliğe sahip. Yerli halkın tercih ettiği Panormos ise hem dalgalı denizi hem tavernası hem de ağaçların arasında kahvenizi yudumlayabileceğiniz otantik mekanlarıyla mutlaka görmeniz gereken koylar arasında yer alıyor.