YILIN ÖDÜLLÜ FİLMLERİ.
2021 yılında sinema dünyasının en büyük ödüllerinin çoğunluğunu kadınların yönettiği filmlerin alması, belki de yılın en dikkat çekici gelişmesiydi. 2020 filmlerinin yarıştığı 93. Akademi Ödülleri töreninde En İyi Film Oscar ödülünü kazanan Nomadland'in yönetmeni Chloé Zhao, tarihte En İyi Yönetmen Oscar ödülüne uzanan ikinci kadın oldu. Cannes Film Festivali'nde Julia Ducournau'nun gerilimi insan bedeni üzerinden sağladığı Titane filmi Altın Palmiye'ye, Venedik Film Festivali'nde Audrey Diwan'ın 1960'ların Fransa'sında kürtaj yasağından kaynaklanan bir drama odaklandığı Happening filmi Altın Aslan'a uzandı. Yeni Zelandalı yönetmen Jane Campion'un Benedict Cumberbatch'i başrole yerleştirerek ve erkek egemen düzene eleştirel bir şekilde yaklaşarak çektiği kara western The Power of the Dog, Venedik'te kazandığı En İyi Yönetmen ödülünün ardından 2021-2022 ödül sezonunun en çok ödüllendirilen yapımlarından biri oldu. Murakami öyküsünden uyarlanan senaryosu Cannes'da ödüllendirilen Japonya yapımı Drive My Car da geniş bir hayran kitlesi elde etti. Norveç'ten The Worst Person in the World, uzun ilişkilere dair söyledikleri ve anlattığı tanıdık hikayesiyle izleyiciyi duygusal olarak en çok etkileyen filmlerinden biri oldu, İran'dan A Hero ise izleyiciyi ahlakî ve etik değerler hakkında ikilemlere sürükledi.
2021: MÜZİKALLERİN YILI.
2021, günümüzde bir yıl içerisinde sayıları bir elin parmaklarını geçmeyen müzikallerin yükselişe geçtiği ve birçok başarılı müzikali beyaz perdede izlediğimiz yıl oldu. Bunların başında, ünlü yönetmen Steven Spielberg'ün yeniden yorumladığı, klasik Hollywood müzikali West Side Story vardı. ABD'de göçmenlerin yaşadığı bir mahallede, birbirine düşman iki topluluğa mensup iki gencin imkansız aşkını konu alan müzikal, yılın en iddialı ve başarılı yapımlarından birine dönüştü ve sinema izleyicisini Rachel Zegler, Ariana DeBose, Mike Faist gibi genç yıldızlarla tanıştırdı. New York'ta yaşayan göçmenlerin yaşamına ve hayallerine odaklanan bir diğer müzikal film ise, Lin-Manuel Miranda'nın Hamilton'dan önce sahneye taşıdığı In the Heights müzikalinin sinema uyarlamasıydı. Miranda, aynı zamanda Netflix için bir müzikal filmin yönetmen koltuğunda da oturdu: tick, tick…BOOM!, Rent müzikaliyle tanınan Jonathan Larson'un Broadway'de tutunmaya ve otuz yaş kriziyle mücadele etmeye çalıştığı günlerini ele aldı. Broadway'in hit müzikallerinden, bir lisede geçen Dear Evan Hansen de sinemaya uyarlananlardan oldu. Ayrıca müzikal Disney animasyonu Encanto Kolombiya'da geçen fantastik bir aile hikayesi anlattı, müziklerini ve şarkılarını tuhaf ikili Sparks'ın bestelediği Annette, Adam Driver ve Marion Cotillard'ı buluşturdu.
BOL AKSİYON, BOL MACERA.
2020'de gösterime girmesi planlanan iki büyük gişe filmi, pandeminin yol açtığı geciktirmeyle yılın en çok merak edilen filmleri halini almıştı: Bilim kurgu edebiyatının kült eserlerinden Dune, David Lynch'in 80'lerdeki uyarlamasından yıllar sonra, bu kez Denis Villeneuve tarafından sinemaya uyarlandı. Genç bir asilzadenin ailesini ve evrenin geleceğini kurtarmak için benzersiz enerji kaynağı "baharat" peşinde verdiği gezegenler arası mücadeleyi anlatan filmin başrolünde Timothée Chalamet yer aldı. Sinema dünyasının en ünlü ajanı, 007 kodlu James Bond'un yeni macerası No Time to Die ise Daniel Craig'i son kez bu rolde görmemizi sağladı. MARVEL Sinema Evreni Scarlett Johansson'un canlandırdığı karakterin geçmişini anlatan Black Widow, dünyanın tarihine tanıklık etmiş bir grup ölümsüz varlığın hikayesini konu alan Eternals, Asyalı ilk süper kahraman filmi olma özelliği taşıyan Shang-Chi and the Legend of the Ten Rings ve Tom Holland'ın canlandırdığı süper kahramanı farklı evrenlerden dostlar ve düşmanlarla bir araya getiren Spider-Man: No Way Home ile zenginleşti. Sinemadaki aksiyonun dozu, devlerin savaşı Godzilla vs. Kong, yağmur ormanlarına götüren macera Jungle Cruise ve her zamanki gibi otomobillerin başrolde olduğu, Fast and Furious serisinin yeni filmi F9 ile de dozunu yükseltti.
VE TELEVİZYON…
Sinema ve televizyon arasındaki ayrım her geçen yıl daha da azalıyor. 2021'de izleyici karşısına çıkan diziler ve mini-diziler de bunu kanıtlar nitelikteydi. Yılın en çok konuşulan ve izlenen dizisi kuşkusuz ki, borç batağındaki bir dolu insanın hayatları pahasına yüklü bir para ödülü yarıştığı bir yarışmaya katıldığı, Netflix'in Güney Kore yapımı Squid Game oldu. Netflix'in diğer öne çıkan diğer popüler yapımları, 1960'lar Türkiye'sinde azınlıkların yaşamına odaklanan Kulüp, Amerikalı bir genç kadının Paris'teki günlerini konu alan Emily in Paris, aile içi şiddetten kaçan genç bir anneyi merkezine alan mini-dizi Maid ve dördüncü sezonuyla Olivia Colman'ı son kez Kraliçe II. Elizabeth olarak izlediğimiz The Crown idi. Komedi dizileri söz konusu olunca, gözler bir anda yükselişe geçen, iyi kalpli bir teknik direktörün ABD'den gelip bir İngiliz kulübünün başına geçtiği, alışılmışın dışındaki futbol dizisi Ted Lasso'nun üzerindeydi. Disney+'ın The Mandalorian'ının yeni sezonu Star Wars evrenini, WandaVision, Loki ve The Falcon and the Winter Soldier dizileri de MARVEL Sinema Evreni'ni ekranlara taşıdı. Ünlü oyuncular Kate Winslet polisiye türündeki Mare of Easttown, Oscar Isaac ile Jessica Chastain Ingmar Bergman'ın klasiğinden uyarlanan Scenes from a Marriage, Michael Keaton ise bağımlılığa odaklanan Dopesick adlı mini-dizilerle televizyona taşındı. Yerli platformların da orijinal içerik üretmeyi hızlandırmasıyla BluTV Bonkis, İlk ve Son ve Yeşilçam, Gain 10 Bin Adım, Hamlet ve Terapist, Exxen ise Gibi gibi yapımları izleyicisiyle tanıştırdı.
