İSTANBUL'DA CAZ MEVSİMİ.
İstanbul'da caz dendiğinde, akla öncelikle iki festival geliyor: İKSV'nin 1994'ten bu yana düzenlediği İstanbul Caz Festivali ve kentin en köklü caz festivali olan Akbank Caz Festivali. Şu günlerde İstanbul'un dört bir yanını sarmış olan ve bu yıl yirmi sekizinci kez düzenlenen İstanbul Caz Festivali, 24 Eylül'e kadar devam ediyor. Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu'ndan Beykoz Kundura'ya uzanan birçok açık hava mekanındaki konserleriyle gecelere büyü katarken, Parklarda Caz ve #İstanbulBirSahne gibi konser serileriyle parkları ve sokakları da cazla dolduruyor; festival bu yıl için seçtiği slogan gibi, “Caz hissediyorum!” diyebilmemiz için elinden geleni yapıyor. Festivalin konukları arasında ise Afrika müziğinin dört Grammy ödüllü kraliçesi Angélique Kidjo'dan Avrupa cazının önde gelen alto saksofonistlerinden Stefano Di Battista'ya, ünü ve başarıları Türkiye sınırlarını aşmış Altın Gün'den Türkiye'de pop müziğin son yıllardaki dönüşümüne önemli katkılarda bulunmuş Mabel Matiz'e birçok yıldız var. Festivalin hemen ardından, otuzuncu yılını geride bırakan Akbank Caz Festivali, 1 Ekim'de başlıyor. Müze Gazhane'den Galataport İstanbul Paket Postanesi'ne kentin en yeni kültür ve sanat mekanlarına da yayılacak festival, Elif Çağlar, İlhan Erşahin, Ediz Hafızoğlu ve Okay Temiz gibi Türkiye cazının önemli isimleriyle buluşma fırsatı vadediyor.
Türkiye'de caz, İstanbul'daki caz festivalleriyle sınırlı kalmıyor. 1990'lardan bu yana devam eden Ankara ve İzmir caz festivalleri, ülkenin diğer büyük kentlerini de caz müzikle buluştururken, Bozcaada Caz Festivali, Alanya Uluslararası Caz Günleri, Bodrum Caz Festivali ve Kaş Caz Festivali gibi organizasyonlar, Ege ve Akdeniz sahillerinde güneşin, denizin ve Ege lezzetlerinin tadını çıkarırken müziğe de doymayı sağlıyor. Anadolu'nun en dikkat çekici etkinliklerinden biriyse yirmi yıllık geçmişi, yerli ve yabancı konukları ve Anadolu kültürünü caz ruhuyla buluşturmayı amaçlayan etkinlikleriyle Afyonkarahisar Caz Festivali. Kısacası sadece İstanbul'da değil, Türkiye'nin farklı noktalarında da cazla buluşmak, keyifli otomobil yolculuklarını cazla noktalandırmak mümkün.
BMW VE CAZ.
Münih, Berlin ve Moskova'daki Herkes İçin Opera projeleri, Londra'daki BMW Classics projesi, Spielfeld Klassik, Almanya'dan Polonya'ya, İtalya'dan Güney Kore'ye birçok ülkede orkestra ve opera iş birlikleri, Almanya'dan ABD'ye, Romanya'dan Tayland'a farklı kapsam ve ölçeklerdeki festival sponsorlukları… BMW Group'un her tür müzikle olduğu gibi, cazla ilişkisi de oldukça kuvvetli. Macaristan'daki Gere Caz Festivali, Çin'deki JZ Festival, Almanya'daki Leipziger Jazztage ve Güney Kore'deki Seul Caz Festivali BMW sponsorluğunda gerçekleştirilirken, BMW Welt Caz Ödülü günümüzde caz dünyasında kariyerlere yön veren, değerli bir ödül olarak anılıyor. 2009'dan beri verilen bu ödül, prestijli bir jürinin, başvuran uluslararası caz toplulukları arasından belirlenen finalistlerin performanslarının değerlendirilmesiyle sahibini buluyor. Seyirciye açık olarak gerçekleşen altı performans ve bir final konserinin ardından bir İzleyici Ödülü de veriliyor. Teması “Gecede Melodi” seçilen BMW Welt Caz Ödülü 2020 performansları, pandemi nedeniyle 2021 yazında gerçekleşti. 23 Temmuz'daki final konserinin ardından, ödülün sahibi davulcu Peter Gall'in liderliğindeki Peter Gall Quintet oldu. Gall'in beşlisinde saksofonist Wanja Slavin, gitarist Reinier Baas, piyanist Reiner Böhm ve bas gitarist Felix Henkelhausen yer alıyor.
Peki siz? BMW sadece sanatçı, topluluk ve organizasyonları değil, en yakın temasta olduğu kişileri de düşünüyor, sürücüleri! Sürüş keyfini caza yakışan bir ses kalitesiyle desteklemeyi ve otomobillerini üstün ses teknolojileriyle donatmayı amaçlayan BMW, İstanbul Caz Festivali'nde, Türkiye'deki diğer festivallerde ya da dünya sahnelerinde dinlediğiniz sanatçıların parçalarını yolda, gerçek kayıtlara en yakın kalitede dinlemeniz için de elinden geleni yapıyor.
FARKI DİNLEYİN: BMW SES SİSTEMİ TEKNOLOJİLERİ.
Müzik uzun yıllardır sürüş deneyiminin önemli bir parçası… Ne dinlerseniz dinleyin, hangi müzik türünden hoşlanıyorsanız hoşlanın, farkı yaratan ne dinlediğiniz değil nasıl dinlediğiniz oluyor. BMW 7 Serisi ve BMW 8 Serisi otomobillerde bulabileceğiniz Bowers & Wilkins Diamond Surround Sistemi de, otomobil için ses deneyimini ne dinlerseniz dinleyin yüksek kalitede dinleyebilmeniz ve eşsiz bir sürüş deneyimi yaşayabilmeniz için tasarlanmış. BMW'nizi gerçek kayıtlara en yakın kalitede müzikle doldurmak ve konser deneyimini yollara taşımak, ses, form ve fonksiyondaki mükemmelliğin bu bir aradalığıyla mümkün.
Ses mühendisliği, en son teknolojiler, tasarım ve estetiğin sürüşünüzü unutulmaz bir deneyime dönüştürmek için bir araya geldiği BMW Ses Sistemi teknolojileri, sadece watt cinsinden ölçülebilen değil, sürücünün duygusal yoğunluğuna etkisiyle de fark edilebilen güçte bir ses vadediyor. En doğru ve kesin ses reprodüksiyonunu hedefleyen ve müziğin katmanlarını hissedebilmenizi sağlayan teknolojisiyle çarpıcı ses ortamlarını çoğaltan sentetik Diamond Dome tweeter'lı ev tipi ses sistemleri, BMW 7 Serisi ve BMW 8 Serisi otomobilleri stüdyo ölçekli akustik teknolojilerle donatıyor. Bowers & Wilkins'in her biri ayrı ele alınarak tasarlanan hoparlörlerinin entegrasyonu ve konumlandırması için uzmanlar tarafından saatler süren ayarlamalar yapılıyor ve böylece 16 kanallı, aydınlatmalı hoparlörler 1375 Watt'a kadar ulaşan güçleriyle, sürüş deneyimini müziğin güzelliğini ve duruluğunu hissettiren bir işitsel deneyime dönüştürüyor. BMW 5 ve 6 Serileri, BMW X1 ve X2 gibi diğer modeller ise Harmon Kardon ses sistemi ya da Hi-fi ses sistemi gibi, yine önde gelen ses sistemi teknolojileriyle donatılıyor. Hi-fi ses sistemi yedi hoparlörüyle 205 Watt’a kadar ulaşırken, Harman Kardon Surround Ses Sistemi olağanüstü ses kalitesi, 265 Watt dijital amplifikatörü, yedi kanal ve on iki hoparlörüyle, iç mekanı zengin ses kalitesiyle mükemmel bir şekilde dolduruyor. Otomobile özel, hıza bağlı eşitleme sistemi her türlü arka plan gürültüsünü hassas şekilde telafi ediyor.
BMW Ses Sistemi teknolojileri ile, caz ya da hoşlandığınız herhangi bir müzik türü, en kaliteli haliyle yol arkadaşınız oluyor.
