Sanat ve Tasarımda Doğaya Dönüş: Doğallığın Gücü
Tasarım ve sanat alanlarındaki doğal malzeme kullanımları ve sürdürülebilir tasarımı mercek altına alıyoruz.
Tüm BMW
Modelleri
Tüm MINI
Modelleri
Tüm JAGUAR
Modelleri
Tüm RANGE ROVER
Modelleri
Tüm BMW MOTORRAD
Modelleri
Tasarım ve sanat alanlarındaki doğal malzeme kullanımları ve sürdürülebilir tasarımı mercek altına alıyoruz.
Credit: Arthur Mamou-Mami – elledecor.in
Son zamanlarda tasarım fuarlarında ve sanat galerilerinde sergilenen ürünlerin birçoğunda doğal malzemeler kullanıldığını fark ettiniz mi? Sanki her yerde doğaya bir dönüş ve doğallığa bir özlem duyuluyor. Bu kez sanat ve tasarım dünyasında sürdürülebilirliği önemseyen ve tekrar toprağa basmak isteyen doğal malzemelerin kullanımını mercek altına alıyoruz.
Credit: Kusheda Mensah – hypebeast.com
Teknolojinin sunduğu olanaklarla ''Nasıl daha ileri gidebiliriz?'' diye sorgulayan tasarım dünyası, artık başka bir sorunun peşine düşüyor: ''Nasıl daha doğal ve sürdürülebilir olabiliriz?'' Yalnızca estetik üretmenin ötesinde olan sanat dalları ise, dünyanın gidişatını büyük ölçüde yönlendirme potansiyeline sahip. Günlük hayatta giyilen kıyafetlerden kullanılan mobilyalara, içinde yaşanılan mimariden iş hayatına kadar her yerde karşımıza çıkan tasarım alanında yapılan küçük değişimler bile, dünya çapında büyük etkiler yaratabiliyor. Tam da bu yüzden sanat ve tasarım alanında yapılan doğaya dönüş hareketi, bir trend olmaktan çıkıyor ve sorumluluk haline geliyor. Plastik ürünler yerine doğal liflerden ortaya çıkan tasarımlar, sentetik boyalar yerine bitkisel malzemelerle üretilen sanat eserleri ve atık malzemelerin geri dönüştürülmesiyle elde edilen formlar, tasarım dünyasında geniş kitlelere hitap ediyor.
Credit: Natsai Audrey Chieza – ideo.com
Tasarım dünyasının bu umut verici yönelimi, sadece estetiği değil, etik değerleri de vurguluyor. Bir tasarımcının geri dönüştürülmüş malzemeler kullanması, bir sanatçının çalışmalarında doğal boyalar kullanması ve bir tüketicinin yerel üreticiden alışveriş yapması doğaya dönüş hareketinin önemli bir adımı olarak görülüyor. İklim krizi ve küresel ısınma gibi problemlerin kritik seviyelerde olduğu şu günlerde, yaşamın her alanında olduğu gibi sanat ve tasarımda da toplumsal dönüşümün önünü açıyor. Plastikten üretilen objeler, yerini mermerin soğuk dokusu, ahşabın damarlı yapısı ve ketenin eşsiz dokusuna bırakırken tasarımcılar geri dönüştürülmüş yün, masif meşe ve doğal kumaşlara gün geçtikçe daha fazla ilgi gösteriyor.
Bu noktada doğaya dönmenin teknolojiden tamamen uzaklaşmak anlamına gelmediğini de unutmamak gerek: Biyoplastik üreten 3D yazıcılar, doğal malzemelerle üretilen akustik tasarımlar ve yapraktan ilham alan mimari cepheler teknolojinin doğayla uyum içinde çalışmasına olanak sağlıyor. Sürekli tüketmek yerine üretmeyi, yapay yerine gerçekliği ve sürdürülebilirliği vurgulayan bu dönüşüm, her geçen gün bir yaşam biçimi haline geliyor. Sanatçılar da, doğal ve geri dönüştürülebilir malzemelerle ürettikleri eserler sayesinde bu değişime sessiz kalmıyor.
Credit: unsplash.com – Alexander Abero
Ekolojist ebeveynler tarafından yetiştirilen Arthur Mamou-Mani, parametrik tasarım ve geri dönüştürülmüş malzemeler kullanarak biyolojik şekiller, desenler ve dalgalar yaratıyor. Nevada'daki Burning Man festivali için tapınak, Bali'de geri dönüştürülmüş demir ağacı ve Fransa'daki hava gemileri için test sahası üreten Mamou-Mani, teknolojik imkanları doğayla ortak olmaya davet ediyor. Meksika'da genetiği değiştirilmiş mısırların yasaklanması için mücadele eden insanlarla tanışan Fernando Laposse, bu bitkilerin lifleri ve kabuklarını mobilya tasarımlarında kullanarak bu harekete ortak oluyor. Mısır kabukları ve agave lifleri ile hem estetik, hem de sürdürülebilir mobilyalar üreten Laposse, ürünleri ile biyoçeşitlilik hakkında önemli bilgiler veriyor.
Atılacak olan malzemelere yeni bir hayat vermenin yollarını en yaratıcı şekilde kullanan tasarımcılar arasında Kusheda Mensah'da yer alıyor. Mikrobiyoloji ve sentetik biyoloji konusunda uzman olan Natsai Audrey Chieza ise, ürün tasarımında bakterilerden faydalanması ve büyüleyici tasarımlarıyla öne çıkıyor. Kumaş boyamak için bakteri kullanımına öncülük eden Natsai Audrey Chieza, su israfını ve kirliliği azaltan yüksek performanslı malzemeler yaratarak sürdürülebilirliğe olan bağlılığını gösteriyor.
Credit: Priya Ahluwalia – wallpaper.com
Koleksiyonlarında geri dönüştürülmüş kumaşlar kullanan ve moda sektöründe doğallığı ön plana çıkaran Priya Ahluwalia ise, sürdürülebilir tasarım denildiğinde akla gelen ilk isimlerden biri olmayı başarıyor. Yenileyici tasarımın erken savunucularından biri olan Sebastian Cox, karbon ayak izini azaltmak için tüm ürünlerini yaşam döngüsü değerlendirmesine tabi tutuyor ve ormancılık üzerine çalışmalarını sürdürüyor.
Doğaya dönüş hareketini tasarımcılar kadar sanatçılar da destekliyor. Örneğin Su Yu-Xin, kendi elleriyle topladığı doğal malzemeleri kullanarak kendi boyalarını yapmaya başlayan sanatçılar arasında. Pasifik kıyısındaki taşlardan, deniz kabuklarından, toprak örneklerinden topladığı ürünler ile 200 farklı pigment yaratmayı başaran Su Yu-Xin, eserlerinde inci, kristal, elmas tozu ve volkanik tozu gibi doğal malzemeler kullanıyor.
Küçük bir adım gibi görünen bu tercihlerle sanat ve tasarımın doğaya dönüşü, aslında doğayla yeniden bağ kurmak için önemli bir köprü görevi görüyor. Bu süreçte doğal olanın yalnızca geçmişte değil, daha yaşanabilir bir geleceğin anahtarı olduğunu unutmamak gerekiyor.