Geri

Credit: unsplash.com - Getty Images

Günlük hayatınızda yaptığınız aktivitelerin ve iş hayatınızdaki başarıların insanlarla kurduğunuz duygusal iletişimle bağlantılı olduğunu biliyor muydunuz? Öz farkındalık, motivasyon ve empati kurma becerileri aslında doğrudan iş hayatınızı etkiliyor. “Duygusal zekâ” olarak da bilinen bu durum, özellikle takım çalışmalarında başarıyı artırıyor ve olumsuz durumlarla baş etmenizi kolaylaştırıyor. Bu kez, duygusal zekanın hem günlük hayat, hem de iş hayatındaki etkilerini mercek altına alıyoruz.

İş Hayatında: Duygusal Zekânın Etkileri

Credit: unsplash.com - Sigmund

Kişinin hem kendi duygularını hem de başkalarının duygularını gözlemleme, ayırt edebilme ve yönlendirme yeteneği olarak bilinen duygusal zekâ, bir diğer adıyla EQ (Emotional Quotient), aslında seviyenizi doğrudan etkiliyor. Her şeyin hızlı bir şekilde tüketildiği ve birbirine bağlı olduğu dünyada, şirketlerin ve organizasyonların başarısı yalnızca strateji ve teknik yetenekle ölçülmüyor. Özellikle ekip olarak çalışan kişilerin birbiriyle daha uyumlu bir şekilde çalışabilmesi ve beklenmeyen durumlarla etkili bir şekilde başa çıkabilmesi için, ekip üyelerinin duygusal zekasının yüksek olması gerekiyor. Bilişsel zekâyı destekleyen ve tamamlayan duygusal zekâ, ekip içinde güven oluşmasını sağlarken, çalışmaların daha sürdürülebilir olmasına da imkan tanıyor. Duygusal zekânın eksikliği ise, kişilerin iş hayatında motivasyonlarını kaybetmesine, ekip içinde yeterince uyum olmamasına ve işlerin aksamasına yol açabiliyor. Bu yüzden büyük ve başarılı işlerin arkasında, birbiriyle empati kurabilen, sosyal olarak aktif, iletişim kurmakta zorluk yaşamayan ve tüm görüşlere açık bir şekilde yaklaşabilen ekipler yer alıyor.

Duygusal Zekânın Ekip Çalışmalarındaki Rolü

İş Hayatında: Duygusal Zekânın Etkileri

Credit: unsplash.com - Austin Distel

Duygusal Zekâ, tıpkı bilişsel zekada olduğu gibi kişinin çocukluk çağından itibaren başlayarak genişliyor. Okul döneminde arkadaşlarıyla paylaşımlarda bulunan, karşısındaki kişilerin sorunlarına çözümler üretebilen, zorluklar karşısında takım arkadaşlarına motivasyon vermeyi ihmal etmeyen kişiler, gelişen duygusal zekâları sayesinde başarılı işlere imza atabiliyor. Duygusal zekâyı artırmanın ilk ve en önemli adımı ise etkili iletişimden geçiyor. Ekip içindeki çatışmaları yönetebilmek için, kişilerin farklı fikirlerle çalışma yeteneğine sahip olması gerekiyor. Öte yandan ekip üyelerinin yanlış anlaşılmalara karşı gelebilmesi için iki yönlü bir şekilde açık iletişim kurması her bakımdan önem kazanıyor. İletişimin açık ve net olması ise ekip üyelerinin yargılanma korkusu olmadan fikirlerini özgürce paylaşabilmesine olanak sağlıyor.

İş Hayatında: Duygusal Zekânın Etkileri

Credit: unsplash.com - Sigmund

Duygusal zekânın ikinci adımı ise güven oluşturmaktan geçiyor. Kendini grubun bir parçası olarak gören üyeler, birbirleriyle derin bir bağ kurduğunda yaptıkları işin daha özverili olmasına dikkat ediyor ve birbirleriyle rekabet etmek yerine becerilerini güçlendirmeye odaklanıyor. Güvenilir bir iletişim kurmak, engelleri ortadan kaldırmaya ve ekip üyelerinin kendilerini ifade etmesine fırsat veriyor. Söz konusu duygusal zekâ olduğunda, ekibin başardıkları şeyler için kendileriyle ve birbirleriyle gurur duyması da önemli adımlar arasında yer alıyor. Rekabet yerine artan bir ivme oluşturma dürtüsüne sahip olan üyeler, birlikte zorlukların üstesinden daha kolay bir şekilde gelirken, karşılaştıkları zorluklarda pes etmek yerine motive etme inancıyla doluyor. Bu da kişilerin motivasyonlu bir şekilde kariyerinde yükselmesini sağlıyor.

İş Hayatında: Duygusal Zekânın Etkileri

Credit: unsplash.com - TheStandingDesk

Hem günlük hayatta, hem de iş hayatında birden fazla kişinin bir araya gelmesi, farklı bakış açılarını da beraberinde getiriyor. Duygusal zekânın en önemli etkisi ise, bu adımda gerçekleşiyor. Duygusal zekâsı yüksek olan kişiler, ekip ortamında kaçınılmaz olan çatışmaları daha iyi bir şekilde yönetirken, ego kaynaklı sorunların üstesinden gelmeyi de başarıyor. Ekip üyeleri kişisel güçlerine takılıp kalmak yerine açık bir şekilde diyalog kurduğunda, kendi bakış açılarını empati yaparak dile getirdiklerinde ve farklı bakış açılarına karşı saygılı bir yaklaşım sergilediğinde çözümlere odaklanabiliyor.

İş Hayatında: Duygusal Zekânın Etkileri

Credit: unsplash.com - Shubham Dhage

Özellikle hızla değişen bir iş yeri ortamına sahip olan kişilerin, bu ortama uyum sağlayabilmesi ve esnek olabilmesi ayrı bir önem kazanıyor. Duygusal zekâsı yüksek olan kişiler, ortaya çıkan yeni durumlara karşı daha hızlı bir şekilde uyum sağlarken, değişme yeteneklerine güveniyor. Bu da ekibin etkinliğine zarar verme ihtimalini düşürüyor. Dikkatlerini görevlerine odaklayabilen kişiler, değişken durumlara karşı stres yapmak yerine, yeni durumla baş etmeyi kısa sürede öğreniyor. Duygusal zekâya sahip olan ekipler, açık ve net iletişimleri ile birbirlerini nasıl en üste çıkaracaklarını daha iyi biliyor ve bunun için gerekli motivasyonu kurmayı başarıyor.

İş Hayatında: Duygusal Zekânın Etkileri

Credit: Getty Images

Kısacası, insanlarla iletişim kurmayı başarabilen, karşısındakilerle empati yapabilen ve ekip içindeki motivasyona her zaman önem veren duygusal zekâsı yüksek olan kişiler, iş hayatında daha istikrarlı ve başarılı adımlar atabiliyor.

Yaşam Haziran 12, 2025
Borusan Oto Online Butik ve Aksesuar

Yakında Sizlerle

Hizmet verdiğimiz tüm markalarımızın butik ve aksesuar ürünlerini inceleyip satın alabileceğiniz Borusan Oto Online Butik ve Aksesuar platformumuz çok yakında sizlerle!

Borusan Oto E-Bülteni

Borusan Oto’dan ve temsil ettiğimiz markalardan en son gelişmeleri, heyecan verici yenilikleri ve özel fırsatları paylaştığımız aylık Borusan Oto E-bülten’ini keyifle okumak için formu doldurarak üye olabilirsiniz.


Kişisel verilerinizin işlenmesi hakkında aydınlatma metnini buradan inceleyebilirsiniz.