Geri

Credit: unsplash.com - Johny Goerend

Ağustos ile başlayan Eylül'de ise tam anlamıyla zirveye ulaşan üzüm mevsimi, yalnızca bir hasat dönemini değil, aynı zamanda doğayla kurulan eski ve en lezzetli dostluklardan birinin kutlamasını temsil ediyor. Bağ bozumu, üzümlerin bağlarla vedalaştığı, doğanın ve ritüellerin buluştuğu özel bir dönemi kapsıyor. Toprağın verdiğiyle emeğin birleştiği bu dönem, Türkiye'nin dört bir yanında, özellikle de Trakya ve Ege bölgelerine şarap tadımları ve özel etkinliklerle kutlanıyor. Büyük festivaller yerine üreticilerin butik bağ evlerinde düzenlediği samimi buluşmalar ise, bağ bozumunun keyfini başka bir boyuta taşıyor. Her bir üretici, üzümün hikayesini başka bir dilde anlatıyor. Bu yüzden, yepyeni tatlarda tanışmanızı sağlamak ve unutulmaz bir deneyim yaşamak için, Türkiye'nin farklı noktalarındaki şarap festivallerini, bağımsız üreticilerin etkinliklerini ve gastronomik rotaları keşfe çıkıyoruz.

Bir Ritüelden Fazlası: Bağ Bozumu Geleneği

Bağ Bozumu Başlıyor: Türkiye’deki Üzüm ve Şarap Festivalleri

Credit: Getty Images – unsplash.com

Bağ bozumu, yalnızca üzümlerin salkım salkım toplanarak şaraba dönüştürülmesinden ibaret değil, aynı zamanda toprağa ve emeğe duyulan saygının, birlikte üretmenin, paylaşmanın ve bunu kutlamanın en lezzetli geleneklerinden biri. Yıl boyunca özenle bakılan üzümler, bağ bozumu zamanı geldiğinde el birliğiyle toplanıyor ve şarap, şıra, rakı ve dahası için işleniyor. Bağ bozumunun tarihi ise, antik Anadolu uygarlıklarına, Romalılara, Yunanlara ve Perslere kadar uzanıyor. Üzüm birçok kültürde bolluğun, bereketin ve yaşamın sembolü olduğu için, bağ bozumu zamanı büyük bir heyecanla kutlamalar yapılıyor. Ağustos sonu ve Eylül ayını kapsayan bu dönem, aslında doğanın takvimine göre şekilleniyor. Güneşin kendini tatlı tatlı gösterdiği yaz sonunda, üzümler tam olgunluğa ulaşarak hasat dönemini başlatıyor. Çok erken toplanan üzümler ekşi, geç toplanan üzümler ise çok yumuşak olacağı için, bağ bozumu dönemi için doğanın ''hazırım'' demesi bekleniyor.

Bağ bozumu dönemi, özellikle Ege ve Trakya'da binlerce yıldır bir şölen ve festival gibi kutlanıyor. Aileler, dostlar ve komşular bir araya gelerek bağdaki üzümleri topluyor, kazanlarda kurutuyor. Eğer şarap yapımında kullanılacaksa özenle toplanan üzümler ezilerek suyu çıkarılıyor. Bağ bozumunda gündüz hasat yapılırken, akşamlar müzikli eğlencelerle geçiyor. Sabrın ve emeğin karşılığını hep birlikte kutlama imkanı veren bağ bozumunda, uzun sofralar kuruluyor, şarap tadımları yapılıyor ve unutulmaz anlar yaşanıyor. Tüm bu süreç içinde ise doğayla uyum içinde yaşamanın ve paylaşmanın keyfi sonuna kadar yaşatılıyor.

Ağustos ve Eylül Takvimi: Türkiye’nin Bağ Bozumu Festivalleri

Urla Bağ Bozumu Şenliği

Bağ Bozumu Başlıyor: Türkiye’deki Üzüm ve Şarap Festivalleri

Credit: Ege Postası

Her yıl Ağustos ayının sonlarında başlayan Urla Bağ Bozumu Şenlikleri, Cumhuriyet Meydanı'ndan büyük bir coşku ile kutlanıyor. Şenlik boyunca, üzüm toplama etkinlikleri, bağ gezileri, üzüm sıkma yarışmaları ve şarap tadım etkinlikleri düzenleniyor. Urla'nın serin meltemi ve zeytin ağaçları arasındaki bağları, aynı zamanda açık hava konserleriyle katılımcılara büyüleyici bir deneyim yaşatıyor. Şenlik kapsamında ziyaretçilere, Mozaik, USCA, Urlice, MMG ve Bağcılar gibi bağımsız üreticilerin sınırlı üretim şarapları tanıtılıyor. Bağların içinde kurulan masalar, yerli peynirlerle eşleştirilen şaraplara ve samimi sohbetlere eşlik ediyor.

Bozcaada Bağ Bozumu Festivali

Bağ bozumu denildiğinde akla ilk gelen yerlerden biri de Bozcaada. Her yıl Eylül ayının ilk haftası kutlanmaya başlanan Bağ Bozumu Festivali, geleneksel hasat yürüyüşü ile başlıyor. Yüzyıllardır adanın bir parçası olan üzümler toplandıktan sonra, davul zurna eşliğinde merkeze getiriliyor. Hem yerli halk, hem de adaya gelen turistler gündüzleri bağlarda çalışırken, akşamları kale içinde düzenlenen etkinliklere katılıyor. Konser, gösteri, sergi ve söyleşilerin düzenlendiği festivalde Çamlıbağ, Corvus, Talay ve Amadeus gibi üreticiler, kendi bağlarında özel şarap tadımları düzenliyor.

Ürgüp Bağ Bozumu ve Üzüm Festivali

6-7 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek olan Ürgüp Bağ Bozumu Festivali, Kapadokya'nın bağcılık geleneğine ışık tutan bir etkinlik olarak coşkuyla kutlanıyor. Cumhuriyet Meydanında kortej yürüyüşü ile başlayan festival, gündüzleri üzüm hasadı, akşamları ise çeşitli etkinliklerle yerli halka ve turistlere unutulmaz anlar yaşatıyor. Festival boyunca üzüm hasadının yanı sıra geleneksel yöntemlerle pekmez, pestil ve şarap hazırlama ritüelleri de gözler önüne seriliyor. Ürgüp Bağ Bozumu denildiğinde bölgenin en köklü üreticilerinden biri olan Turan öne çıksa da, Kapadokya'da küçük aça karakterli şarap üreticileri çeşitlilik sunuyor. Emir ve Kalecik Karası üzümleriyle yapılan tadım etkinliklerine, akşamları açık hava sineması ve müzikler eşlik ediyor.

Mikro Rotalar & Tadım Durakları

Bağ bozumu döneminde festivallerle sınırlı kalmak istemeyenler için de birkaç önerimiz var;

Urla Keşif Rotası: Urla Bağ Yolu

Bağ Bozumu Başlıyor: Türkiye’deki Üzüm ve Şarap Festivalleri

Credit: İki Deniz Arası Şarapçılık

Son yıllarda gastronomi alanında çok öne çıkan Urla, Türkiye'de bağcılığın en zarif şekilde buluştuğu yerlerden biri olarak biliniyor. Urla Bağ Yolu rotası ise yalnızca bir şarap yolu değil, doğa, lezzet ve üretimle kurulan ilişkiyi en iyi şekilde yansıtıyor. Urla Bağ Yolu'ndaki her bağ evinin kendine has bir karakteri bulunuyor.

Urla Şarapçılık: Urla Bağ Yolu rotasına başlarken, listenize ilk olarak Urla Şarapçılık'ı eklemeniz gerekiyor. 15 yıl içinde Anadolu'nun asil üzüm çeşitlerini yetiştiren bu bağ, yerel üzümlerin canlandırılması, seçimi ve yeniden çeşitlendirilmesi üzerine çalışmalar yapıyor. Bu çalışmalar sonucunda 10 çeşit şarap üretimi yapan Urla Şarapçılık, 2010 yılında kazandığı Arkitera ödülüyle dünyadaki tanınırlığını da sürdürüyor.

USCA: Doğayı ve doğalı bozmadan geleneksel üretim tekniklerini teknoloji ile birleştiren USCA, hikayesini ve bağlarını ziyaretçileriyle bire bir olarak paylaşıyor. Antik şarap yolu üzerinde bulunan USCA, kaliteli şarap üretiminden ödün vermeyerek tadım noktaları oluşturuyor. Merlot, Cabernet, Viognier, Chardonnay, Öküzgözü ve Foça Karası gibi farklı üzüm türlerinden 10 çeşit şarap üreten USCA'da, ziyaretçilerin her kadehten keyif almasına çok önem veriliyor.

Urlice, Heris, İki Deniz Arası, Mozaik ve MMG gibi şaraphaneler ise Urla Bağ Yolu'nda bulunan ve gastronomik eşleşmelerle tadım tapmak isteyenler için, sürdürülebilir üretim tekniklerini ziyaretçilerine anlatan adresler arasında yer alıyor.

Denizli’nin Sürprizi: Çal Bağ Yolu

Bağ Bozumu Başlıyor: Türkiye’deki Üzüm ve Şarap Festivalleri

Credit: calbagyolu.com

Bağ bozumu ve şarap kültürü denildiğinde akla ilk olarak Denizli gelmese de, Çal ilçesi son yıllarda bağımsız üreticileriyle adından söz ettirmeyi başaran bir bağ coğrafyasına dönüşüyor. Roma dönemine kadar uzanan tarihiyle Çal Bağ Yolu, volkanik toprakları ve serin rakımı ile dikkat çekiyor. Özellikle Çal Karası gibi bölgeye özgü yerel üzümler, tam da bu topraklarda yetişiyor. Bölgenin en tanınmış üreticileri arasında Kuzubağ ve Küp bulunurken, Erdel ve Lermonos gibi üreticiler bu rotayı zenginleştiriyor. Çal Bağ Yolu'nda üzüm bağlarını yerinde görmek, hasada katılmak, mahzenlerde yıllanmış şarapların tadımını yapmak ve yerel üreticilerden kendi hikayelerini dinlemek, Çal gezisini unutulmaz kılıyor.

Kapadokya’nın Yer Altı Mahzenleri

Kapadokya denildiğinde akla ilk olarak tarihi ve doğal güzellikleri gelse de, aslında bu bölgede bağcılık çok eskilere dayanıyor. Kapadokya'nın volkanik toprakları, düşük nem oranı ve gece ile gündüz arasındaki ısı farkı bu alanı üzüm yetiştiriciliği için mükemmel kılıyor. Emir, Öküzgözü ve Kalecik Karası gibi üzümler, bu bölgenin öne çıkan üzümleri arasında yer alıyor. Ancak Kapadokya'yı bu kadar özel kılan yalnızca üzümleri değil, aynı zamanda yer altı mahzenleri. Binlerce yıl öncesinden izler taşıyan tüf taşlarına oyulmuş bu serin mağaralar, şarapların olgunlaşması için eşsiz alanlar yaratıyor. Göreme yakınlarında yer alan Turasan Şarapları, bölgenin en ünlü üreticileri arasında yer alırken, ziyaretçilere gezilebilir bir mahzen ve tadım alanı sunuyor. Öte yandan Mahzen Şarapçılık, Vinolus, Gülşehir ve Kocabağ, son yıllarda ön plana çıkmaya başlayan butik üreticiler arasında bulunuyor.

Trakya Bağ Rotaları

Bağ Bozumu Başlıyor: Türkiye’deki Üzüm ve Şarap Festivalleri

Credit: unsplash.com - David Algás Oroquieta

Türkiye'nin en köklü şarap rotalarından biri olan Trakya, serin iklimi, rüzgarla arınmış bağları ile hem geleneksel, hem de yenilikçi şarapçılığı bir arada harmanlıyor. Vize, Şarköy, Hoşköy ve Kırklareli civarında uzanan rotada, yerel üreticilerin eşsiz hikayeleri yansıtılıyor.

Arcadia Bağları: İsmini yeryüzünde cennet anlamından alan Arcadia, bağları, şato tipi üretimhaneleri, bostanları, meşe koruları, meyve bahçeleri ve çiftlikleriyle unutulmaz bir deneyim yaşamanızı vadediyor. Lüleburgaz'a bağlı bir köyde bulunan bu bağ, Trakya'nın yerel lezzetlerini taze bir şekilde sunuyor. Üstelik yalnızca şaraplarıyla değil, ekolojik tarım ve gastronomi deneyimiyle de diğer yerlerden ayrışmayı başarıyor.

Barbare Bağları: Fransız şatolarını aratmayan mimarisi ile içeri girdiğiniz ilk anda aklınızı başınızdan alan Barbare, şefin özel olarak eşleştirdiği tadım sofralarıyla yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmeyi başarıyor.

Chateau Nuzun Bağları: Chateau Nuzun Bağları'nın hikayesi Nazan ve Necdet Uzun'un 2004 yılında Çeşmeli köyünde kurduğu bir bağ ile başlıyor. Organik yöntemlerle kurulan bağlar, modern üretim teknikleri ile birleştirildiğinde ilk şaraplar üretiliyor. Türkiye'de Pinot Noir üzümünü ilk deneyenler arasında olan bu bağ evi, şarapseverlere farklı kupajlar ve rose denemeleri sunmalarının yanı sıra konaklama imkanı da sağlıyor.

Umurbey Bağları: Türkiye'de kendi üzümlerini kullanarak üretim yapan ilk şarap üreticisi olan öne çıkan Umurbey Bağları, Yazır Köyü'nde konumlanıyor. Bağdan toplanan üzümler, hızlı üretim tesisine getiriliyor ve şaraplara dönüştürülüyor. Kaliteli şarapların yanı sıra et ve peynir ile eşleştirmeler yapan bu bağ evi, atmosferiyle de görenleri büyülüyor.

Gastronomik Duraklar

Bağ Bozumu Başlıyor: Türkiye’deki Üzüm ve Şarap Festivalleri

Credit: unsplash.com - Louis Hansel

Urla

Urla yalnızca şaraplarıyla değil, gastronomi sahnesiyle de en dikkat çekici destinasyonlar arasında yer alıyor. Şef Osman Sezener'in imzasını taşıyan OD Urla, doğrudan kendi çiftliğinde yetiştirdiği ürünlerle mutfağını kuruyor. Odun fırınında pişirilen kuzu kol, közlenmiş sebzeler ve farklı tekniklerle yapılan mezeler, Urla'nın meşhur Syrah ve Cabernet Franch gibi şaraylarıyla şahane bir uyum yakalıyor. Şefin mutfağı, Urla'nın yerel malzeme üretimine saygı duruşu niteliğinde şekilleniyor. İsmi gibi yerel şarapla iç içe bir deneyim sunan Vino Locale ise, şarap eşleşmeli menüleriyle ziyaretçilerine keyifli bir akşam yaşatıyor. Deniz mahsulleri ve Ege'nin zeytinyağlıları, Bornova Misketi ve Sauvignon Blanc gibi beyaz şaraplarla eşleşiyor. Restoranın menüsü mevsime göre şekillenirken, menüye uygun şarap eşleşmeleri Michelin Sommelier Ödülü'nü kazanan Seray Kumbasar tarafından yapılıyor.

Bozcaada

Bozcaada'nın bağ bozumu ruhunu taşıyan Vitis, ada şaraplarını merkezine alan bir mekan olarak biliniyor. Genelde Ege mutfağının modern yorumlarını sunan mekanda, sakızlı humus, enginar carpaccio ve marine edilmiş ahtapot gibi imzalı yemeklere yer veriliyor. Karalahna, Kuhtra, Çavuş üzümü gibi adanın sevilen üzümleriyle yapılan lokal şaraplar ise yemeklere eşlik ediyor. Ada usulü meyhane kültürünü sofistike bir biçimde sunan Sandal ise, taze ada balıklarını mezeler ve Amadeus Roze, Corvus Sauvignon Blanc gibi sevilen şaraplarla birlikte sunuyor. Yaz aylarında sokaklara kurulan masalarda yemeğinizi yerken şarabınızı yudumlamak, gün batımına karşı muhteşem bir ambiyans yaratıyor.

Kapadokya

Yerel ve mevsimsel ürünleri yaratıcı bir yorumla sunan Lil'a, Şef Ömür Akkor'un dokunuşlarıyla zenginleşiyor. Menüde yer alan kabak çiçeği dolması, kuzu incik ve nohutlu erişte gibi lezzetler, Boğazkere, Kalecik Karası ve Emir gibi bölgeye özgü şaraplarla eşleştiriliyor. Restoranda her şişe farklı bir hikayeyi içinde barındırıyor. Kapadokya'nın yemek kültürünü taşıyan Revithia ise, hem yemekleri, hem de şarap eşleştirmeleri ile damaklarda iz bırakıyor. Topik yemeğine Emir ve Roussanne, göç salatasına Narince ve divil yemeğine Kalecik Karası eşlik ediyor.

Kısacası, şarap yalnızca bir içecek değil, rengiyle, kokusuyla, hikayesiyle ve paylaşılmasıyla sizi unutulmaz bir yolculuğa çıkarıyor. Ağustos sonu ile Eylül başı arasında atacağınız her adım, keyifli anlarda hayatı yavaşlatarak daha derinden yaşamanıza imkan veriyor.

Seyahat Ağustos 04, 2025
Borusan Oto Online Butik ve Aksesuar
Yakında Sizlerle

Hizmet verdiğimiz tüm markalarımızın butik ve aksesuar ürünlerini inceleyip satın alabileceğiniz Borusan Oto Online Butik ve Aksesuar platformumuz çok yakında sizlerle!

Borusan Oto E-Bülteni

Borusan Oto’dan ve temsil ettiğimiz markalardan en son gelişmeleri, heyecan verici yenilikleri ve özel fırsatları paylaştığımız aylık Borusan Oto E-bülten’ini keyifle okumak için formu doldurarak üye olabilirsiniz.


Kişisel verilerinizin işlenmesi hakkında aydınlatma metnini buradan inceleyebilirsiniz.