House of Kamer, Adana.

Türkiye'nin Dört Bir Yanındaki Gastronomi Vahaları.

Adana’nın en havalı caddeleri Atatürk ve Ziya Paşa Bulvarlarında lüks mağazalar ve artist bistro kafelerle dolu. Şehrin en incelikli mekânlarından House of Kamer’e giden sokağa dönünce gününüz biraz daha güzelleşmeye başlıyor. Sahibi Kamer Kıraç, eşi Necati Kıraç’la birlikte narenciye ağaçlarının altındaki bu bahçeyi ve eski evi çok severek bir mekân haline getirmeye karar vermiş. Antika tutkularını yansıttıkları House of Kamer, kapısından girdiğiniz anda zarifliği, sakinliği, ev atmosferi ve servis kalitesiyle sizi yakalayan bir restoran. Menüde sunulan geleneksel yemeklerin hepsi birbirinden lezzetli. Kullandıkları tabak, bardak ve kaselerden çatal bıçağa her bir detay öyle şık ki. Bütün günü burada geçirip şımarmak istiyorsunuz.

Reşatbey, 62031. Sok. No: 0322 888 01 88

Gusto Celepoğlu Konağı, Kırklareli.

Türkiye'nin Dört Bir Yanındaki Gastronomi Vahaları.

İyi biliyorum zannedilen yakın destinasyonlar, genelde en çok şaşırtanlar olur. İstanbul’dan arabayla üç saatten az bir mesafedeki Kırklareli, Trakya’nın yeşiline, peynir ve köftesine doyulacak bir şehirden çok daha fazlasını vadeden bir bölge. Önümüzdeki yılların önemli ekolojik turizm ve gastronomi rotalarından da biri.

Rum, Bulgar ve Yahudi sakinlerden kalan tarihî Kırklareli evlerinin çoğu Yayla Mahallesi’nde. 150-200 yıl önceye uzanan, geniş avlulu taş ve ahşap evlerin çoğunun altında büyük mahzenler var. Jülide Başkur tarafından hayata geçirilen Gusto Celepoğlu Konağı, Rumeli, Boşnak ve Pomak gibi kuvvetli göçmen kültürlerle zenginleşen Kırklareli mutfağını hakkıyla tanıtan bir restoran. 180 yıllık tarihî konağın ışık alan yüksek tavanlı odalarına kurulup meşhur Boşnak mantısı, böreği ya da katlanmış hamurların arasına köy tavuğu didilerek fırınlanan Rumeli usulü damat paçası tadabiliyorsunuz. Mısır unu arasına kavrulmuş pırasa katarak hazırladıkları Plaska’yı mutlaka isteyin. Pomak böreği (pidesi) ise pirinç, yumurta ve süt karışımı harcıyla pişiriliyor. Sakatat konusunda çok iddialılar. Güveçte, sacda pişirdikleri sakatat tabakları çok talep görüyor. Geleneksel menünün yanı sıra bir ‘slow food’ menüleri de var. Slow food menüde yer alan kara kabaklı ‘Tikfinik’ Jülide Başkur’un babaannesine ait bir tarif. Konakta özel tadım ve bölgenin şarapları için eşleşme menüleri de hazırlıyorlar.

Yayla Cad. No:50; Kırklareli; 0288 212 06 66

Season’s Restaurant by Mutlu Şevket Yılmaz, Alanya.

Türkiye'nin Dört Bir Yanındaki Gastronomi Vahaları.

Alanya’da yaz kış yaşayan yabancı nüfusun sayısı yüksek. Dolayısıyla atari salonu gibi ışıldayan gece hayatının yerini artık yavaş yavaş Kuzey Avrupa ülkeleri ağırlıklı bu nüfusa hitap edebilecek bir yelpazede genişleyen mekânlar alıyor. 2015 ve 2017 yıllarında Bocuse D’or Türkiye birinciliği alan Mutlu Şevket Yılmaz’ın mekânı Season’s bunlardan biri. Genelde İskandinavların yaşadığı sakin Oba Mahallesi’nde yer alan restoranın, sade ama şık dekorasyonu, sakin bahçesiyle içinizi açıyor.

Mutlu Şevket daha önce Hillside Su gibi işletmelerde uzun süre tecrübe kazanmış. Alanya’dan teklif aldığında önce tereddüt etmiş ama şimdi sahip olduğu malzeme zenginliğinden ve hizmet verdiği kitleden çok mutlu. Restoran doğal, mevsiminde malzemeleri, tropikal tatları ön plana çıkaran sade bir konsepte sahip. Menü sürekli değişiyor ancak favorilerimizden dana kuyruk verebileceğimiz örnekler arasında. Dana kuyruk ayıklanıyor, bol karamelize soğan ve kuru vişnelerle çok uzun pişiyor. Yılmaz ‘‘Farklı bir formda ve teknikte servis ediyoruz’’ diyor ve özenle fine dining demekten kaçınıyor ama mekân zarif tadım menüsü ve yüksek servis kalitesiyle belirli bir çıtayı koruyor. Yaz-kış açıklar.

Cumhuriyet Mahallesi, Sanayi Cd. No:3, 07425; 0530 010 56 56

Samanlık Restoran, Kastamonu.

Türkiye'nin Dört Bir Yanındaki Gastronomi Vahaları.

Kastamonu’yu anlamak için rotanızı, yeşilin ve temiz havanın eksiksiz bir deneyim bütününe dönüşeceği Daday’a çevirmeniz gerek. İksir Aydın’ın çocukluğunun geçtiği Daday’da huzurlu bir kasaba olarak tasarladığı İksirli Çiftlik, girişimcilik ödülü de sahibi. Yörede hâlâ aktif olan at biniciliğinden tutun, kuş gözlemciliği ve bisiklete, pekmez ve marmelat yapımından ahşap atölyesine, külde pişen çörek tadımından ormanda mantar toplamaya mutlu eden birçok aktiviteyi de burada bulabilirsiniz. Mutfağıyla birebir ilgilendikleri restoranlarını eski samanlığı yenileyerek yaptıkları için adı Samanlık. Ağaçların altında kurulu yeşil bahçesine açılan geniş restoranın menüsünde sadece yöresel ve doğal malzemeleri kullanıyorlar.

Yaş tarhana, ovmaç ve ecevit gibi yöreye özgü nefis çorbalar, üzerine hindi eti didilmiş hamur parçalarıyla yapılan meşhur banduma, erik ve kızılcık soslu et tabakları, odun fırından bölgeye özgü ekmek çeşitleri, kiren yani yöre dilinde kızılcık soslu kürek helva gibi lezzetler, şık sunumlarıyla bölge mutfağını özetler nitelikte. Sabah sunulan kuş sütü eksik yöresel kahvaltıyı kaçırmak istemezsiniz. Tereyağlı katmer, yöre sucuğu ve pastırmasıyla yapılan ekmekler, Daday tereyağı, nefis çam balı, çeşit çeşit zeytin, peynir... Elmadan, kızılcıktan, ahlattan (yabani armut), kuşburnu ve bölgeye has üryani eriğinden nefis marmelat ve eğşiler de yapıyorlar. Aynı zamanda tüm bu ürünlerin satışını da yaparak, bölgenin emekçi kadınlarına destek oluyorlar.

Bayır Köyü, Daday, Kastamonu; iksirliciftlik.com; 0366 616 10 16

Platoda Mola, Rize.

Türkiye'nin Dört Bir Yanındaki Gastronomi Vahaları.

Bir kez çıktığınızda hayatınızı sonsuza dek değiştireceğine inanabileceğiniz yüksek yaylalardan biri Pokut. Karadeniz’in nice kusursuz güzellerinden. Pokut’ta, 200 yıllık ahşaptan evlerini restore ederek Plato’da Mola isimli bir pansiyona dönüştüren Yasemin Şişman ve ailesinin misafiri olmaksa hem damağınız hem de ruhunuz için aydınlatıcı bir yolculuk. Plato’da Mola’nın terası Pokut’un Kaçkar’a bakan en güzel yamacında. Mutfakta ellerinin maharetiyle ünlenen aile tamamen yaylaya ait, organik lezzetler çıkarıyor.

Sabahları yaylada hayat çok erken başlıyor. İnekleri sağıyor, küçük kazanlı el makinelerinde sütü kaymağından ayırıyorlar. Hakiki kaymağın kıvamı, yoğunluğu, tadı şehirlerde kaymak diye yediklerimizden çok farklı. Topladıkları moyy denilen dağ çileklerinden, karayemişlerden yaptıkları reçeller; kahvaltıya hafızaya kazınacak bir keyif katıyor. Sütten kendi peynirlerini, yoğurtlarını yapıyorlar. Kaymak ahşap yayıklarda çekilerek Karadeniz’in dillere destan köy tereyağına dönüşüyor. Hemen hemen tüm sebze ve otları kendi ektikleri bostanda yetişiyor. Tam buğday unuyla yapılan muhlamalı sabah kahvaltısına da, karalahana sarma, kardabak, çeşit çeşit börek ve ketelerle zenginleşen akşam saatlerine de doyamayacaksınız. Yayla evine kışın çıkılamıyor ama aile, Ortan Köyü’ndeki konaklarında konaklama ve restoran hizmeti vermeye devam ediyor.

Pokut Yaylası, Çamlıhemşin Rize; 0532 777 93 96; platodamola.com

Zabun Konağı, Kahramanmaraş.

Türkiye'nin Dört Bir Yanındaki Gastronomi Vahaları.

Zabun Konağı; işletmecileri Ahmet ve Esra Yuvayapan’ın girişimleriyle kurulan ve anne yemeklerini birebir tarifleriyle pişirip, şık sofralarda sunan çok keyifli bir mekân. 200 yıllık tarihi postane binasından kafe restorana dönüşen Zabun’un şehre hakim bir terası da var. Konağın nostaljik odalarından birine kuruluyorsunuz. Sofrada neler yok ki, Maraş mutfağının olmazsa olmazlarının hemen hepsiyle tanışabiliyorsunuz. Firik tarhanayla servis edilen sumaklı ekşi aya sulusu, beyaz şalgamla yapılan Maraş tarhana çorbası bölgenin en sevilenlerinden.

Sofranın baş yıldızı havuç desek inanır mısınız? Sarı çeltik pirincinden et suyuna nefis bir havuçlu acem pilav, bir de havuç dolması. Maraş havuçlarının içi oyularak yapılan havuç dolması mutlaka tatmanız gerekenlerden. Ahmet ve Esra’nın asıl tutkusu dondurma. Maraş’ın keçi sütünü bölgede alışık olunan dövme gibi değil gelato kıvamında servis ediyorlar. Zabun’da atlamamanız gereken tatlı fıstıklı sufle. Maraş’a gelip sufle mi yenir demeyin, hızlı pişirme uygulayarak hazırladıkları suflenin kete benzeri dış hamuru da, içinden akan Maraş fıstığı da gerçekten Maraş’a tekrar gitme sebebi.

Ekmekçi, Tekerek Sok. No:5 Kahramanmaraş; 0532 372 55 06

Bozburun Yat Kulübü, Marmaris.

Türkiye'nin Dört Bir Yanındaki Gastronomi Vahaları.

Ada mevkiinin en sonunda, gözlerden uzak bir konuma sahip yat kulübünü tercih etmek için sayılacak çok sebep var ama sahibi Zeynep Dirvana’nın aile sofrasına misafir olmuşsunuz gibi ağırlandığınız restoran önce geliyor. Bozburun Yat Kulübü’nü anne-oğul Zeynep ve Edhem Dirvana işletiyor. Otel kısmı da aslında ailenin 80’lerde aldıkları kendi evleri. Hikâye Zeynep Dirvana’nın doktor ve denizci eşi Süleymen Dirvana’nın vaktiyle bu bakir koya aşık olmasıyla başlıyor. Önce evlerini yapıyor, yıllar sonra bir yat kulübü fikri doğunca da alanı bir otel restorana dönüştürüyorlar.

Edhem Dirvana aynı zamanda başarılı bir yelkenci. Çoğunluğun Zeynep Dirvana’yı ‘Zeynep Anne’ olarak bilmesi boşuna değil elbette. Zeynep Dirvana, malzemelerini Söğüt Köyü’nde bir bostandan alıyor. İyi malzemenin işini bilen bir elde nasıl sade ama muhteşem tatlara dönüşeceğini o kadar güzel ortaya koyuyor ki. Marmaris’in meşhur lağos buğulamadan, taş fırında pişen başlangıç ve ara sıcaklara, ev yapımı ekmekler, salatalar, pazı ve kabak çiçeği dolmasına doyum olmuyor. Kendi zeytinlerinden yaptıkları zeytinyağı, pembe domatesler ve Marmaris’in bazlamayı andıran ekşi maya ekmeğiyle birlikte gerçek bir ziyafete dönüşüyor.

Adatepe Mah. Yesilova Cad. 155/1 Marmaris; 0252 456 21 92

Söğüt Restaurant - Ahtapotçu Mehmet Usta’nın Yeri, Marmaris.

Türkiye'nin Dört Bir Yanındaki Gastronomi Vahaları.

Bozburun’a giden koydan ayrılmak istemez elbette ama ne yapıp edip kendinizi çok yakınındaki Söğüt’e atmalısınız. Görebileceğiniz en güzel gün batımlarına şahit olabileceğiniz nefis bir köy. Sahil tarafına inince sağda, deniz kenarına attığı ahşap masalarıyla salaş ve sevimli bir restoran göreceksiniz: Söğüt Restaurant, yani Ahtapotçu Mehmet Usta’nın Yeri. Mehmet Usta’nın mekânı tertemiz bir aile işletmesi, çocukları, yeğenleri servise yardım ediyor. Ahtapot bu mekânda gerçekten bir başka lezzetli. Ama Mehmet Usta’nın kendisi oldukça mütevazı. Ahtapotu nasıl, ne kadar dinlendirmesi gerektiğini, marinasyonu iyi bildiğini, bölgede malzemenin kaliteli olduğunu anlatıyor. Bazı ince sırlarını da vermiyor. Güveçte şaraplı ve sade ızgara ahtapotlarını mutlaka deneyin.

Cumhuriyet Mah, Söğüt Marmaris; 0252 496 58 77

Sibel’s Four Seasons, Kemer.

Türkiye'nin Dört Bir Yanındaki Gastronomi Vahaları.

Kemer’de kalabalıktan sıyrılıp Likya Yolu’nun bir kısmının da geçtiği Beycik’e doğru yola çıktığınıza hiç pişman olmayacaksınız. Ferah bir bahçenin içinde yanan loş ışıkların arasında beliren bu açık mutfak gözünüze çarptığı anda içeride güzel şeyler piştiğini tahmin etmek zor değil. Birkaç yıl önce Sibel Hatapoğlu tarafından açılan şık sunum ve eşleşmelerle yöresel lezzetler sunan bu özel restoranın mutfağında şimdilerde kardeşi Zuhal Hatapoğlu var. Sibel Hatapoğlu ise artık Avusturya Viyana’da açtığı yeni restoranın başında. Mevsim malzemelerinden sağlıklı ev yemekleri pişiren mekân, aynı zamanda bir yemek atölyesi. Bahçede tandır yanıyor. İçinde pişen ekmekler nefis. Hangi meyvenin zamanıysa onun tatlısı masada. Keçi eti, yörük usulü incir tatlısı bestel gibi yerel tatların leziz sunumlarını kaçırmayın.

Beycik Köyü No: 3 Kemer; 0242 816 12 92; 0533 375 72 97

L'apero, Kaş.

Türkiye'nin Dört Bir Yanındaki Gastronomi Vahaları.

Kocaman bir dut ağacının altına kurulmuş geniş bahçe, tam bir Akdeniz sahil restoranına yakışan keyifli bar, ahşap masalar... Önünden geçeni mıknatıs gibi kendisine çeken L'apéro’nun ortağı ve şefi Paul Moisson Fransız. Hafif ve şık lezzetlerle dolu zengin bir Akdeniz mutfağı hazırlıyor. Menülerini iyi kokteyller ve doğru hazırlanmış bir şarap listesi tamamlıyor ki özellikle şarap Kaş’ta çok ihmal edilen bir konu.

Paul’ün yemek tutkusu aileden. Büyük dedesi bir pasta şefiymiş. İkinci Dünya Savaşı’nda askere alınınca fırını oğlu, sonra da torunları idare etmiş ve meslek gelenek halinde devam etmiş. İzleyerek çok şey öğrendiğini, aile tariflerini menüde sıklıkla kullandığını söylüyor. Domatesli tart gibi özgün başlangıç tabakları, Fransız soğan çorbası, salyangoz, coq au vin düzenli değişen menüde rastlayabilecekleriniz arasında. Bu sezon kahvaltı da vermeye başlamışlar. Tatlılarda sevilen klasik tarte tatin’i kaçırmayın.

Andifli Mah. Arısan Sok. 1A, Kaş 0242 836 20 85

Oburus Momus, Kaş.

Türkiye'nin Dört Bir Yanındaki Gastronomi Vahaları.

Ülkenin en keyifli vegan-vejetaryen mekânlarından birine Kaş’ta rastlamayı beklemiyor olabilirsiniz. Oburus Momus’u farklı kılan fazla hafif, tek düze ve sıkıcı tatlardan sıyrılmaya çalışmaları. Etsiz tabakların hemen hepsini fazlasıyla doyurucu ve eğlenceli hale getirmeleri. Bu sezon limandaki ferah ve geniş bahçeli yeni yerine de taşınan mekânın sahipleri Zeynep ve Ürün Çakırca, Boğaziçi Üniversitesi mezunu genç bir çift. Kurumsal mesleklerini bırakmış, aşık oldukları Kaş’ta sevdikleri işi yapmaya karar vermişler. Zeynep mutfak eğitimini MSA’da almış. Vaktiyle çok seyahat edip araştıran çift, menü için Uzak Doğu’dan, Akdeniz’den, kendi mezelerimizden esinlenmiş. Ekmekleri, sosları ev yapımı, kullandıkları malzemeler bölgeye göre çok üst kalitede. Susam yağında soteledikleri sebzeli kızarmış pilav, üzerinde kırılmış yumurtayla geliyor kıvamından görünümüne ‘oh’ dedirtiyor. Menü çok renkli ve bol seçenekli.

Andifli Mah. Hükümet Cad. No:10 Kaş; 0507 704 20 32

Yaşam Şubat 15, 2022
Borusan Oto Online Butik ve Aksesuar

Yakında Sizlerle

Hizmet verdiğimiz tüm markalarımızın butik ve aksesuar ürünlerini inceleyip satın alabileceğiniz Borusan Oto Online Butik ve Aksesuar platformumuz çok yakında sizlerle!

Borusan Oto E-Bülteni

Borusan Oto’dan ve temsil ettiğimiz markalardan en son gelişmeleri, heyecan verici yenilikleri ve özel fırsatları paylaştığımız aylık Borusan Oto E-bülten’ini keyifle okumak için formu doldurarak üye olabilirsiniz.


Kişisel verilerinizin işlenmesi hakkında aydınlatma metnini buradan inceleyebilirsiniz.